Milli botanik bahçesi projesi nerede?



Tarımın hangi derdine çare olacağı belli olmayan, 350 milyon TL'nin üzerinde bütçesiyle, milli botanik bahçesi açılıyor...


Küçük bir proje ile başlayan, projesi elden ele dolaşan ve nihayet 2013 yılında tarım bakanlığının büyük proje olarak temelini attığı, 2500 dönüm arazi üzerinde, seraları, yeşil alanı, göleti, tohum gen bankası, labartuvarları ile botanik bahçesi açılıyor.

Dünya'nın üçüncü tohum gen bankası 2010 yılında Yenimahalle'de açılmıştı. Rivayete göre o da bu botanik bahçesine taşınacakmış.

Milyonlarca lira harca, uluslararası standartlarda tohum gen bankası kur, sonra sök, botanik bahçesine taşı! O tarihlerde; milli botanik bahçesi projesini hazırlayanlarla, gen bankasının açılışını yapanlar aynı bürokratlardı. Bu durumu öngöremediler mi? Bu durumu bile bile niye masraf yaptırdılar, Devlete?

Binlerce tür bitkinin yetiştirileceği belirtiliyor. Ankaranın iklimi herkesin malumu. Bu iklimde ve bu şartlarda yetişebilecek bitkilerde belli. Dolayısıyla açık alanda yetiştirilecek bitkiler Melih Gökçek'in park ve bahçelerde yaptığının ötesine geçemeyecek. Kapalı alanda yapılacak yetiştirtmede ise; su, ısı, ışık, zaman ve alan sorunu ne ölçüde karşılanabilecek?

Sulama nasıl yapılcak? Mevcut göletin suyu kaç yıl yetecek?

Tropikal iklime ait kaç bitki yetiştirilebilecek? Nasıl?

Ne üretilecek?

Bu proje, bu kadar masrafa ve iklim şartalarına rağmen ne kadar sürdürülebilir?

Bunu yapan uzmanlar niye bu işler için, Antalya gibi daha uygun bir şehri düşünmedilerde Ankara'yı düşündüler?

Antalya gibi iklimi ve şartları müsait bir yer dururken, daha uygun ve ucuza maletmek varken, tarımın sorunlarının çözüm beklediği bir dönemde, Ankara gibi, masrafları bu iş için kat kat fazla olan bir bölgede, böyle bir projeyi hayat geçirmek biraz lüks ve fantaziye kaçmıyor mu?

Bu tür projelerin vitrinine, nekadar popüler ve söz sahibi bilim adamları, konum sahipleri eklersek ekleyelim, sonuçta bu proje ile ilgili akla gelen soru ve düşüncelere teknik ve mantıklı cevap vermek, açıklama yapmak zorundayız. Bir şekilde bu projeye dahil olanların da kendine göre bir hesabı varmıdır, bilinmez. Ancak bilen insanlar elbetteki etraflıca düşünürler/düşünmelidirler. Yoksa işin içinden çıkamadığımız için popüleritesi tavan yapmış kişileri işin içine dahil ederek; olayın özünü geri plana itip, popüleritesini öne çıkarmış oluruz ki ilerleyen zamanlarda bu soruları cevaplamadığımız ve bu düşünceleri tartışmadığımız için projeyi işletme ve yürütme sıkıntıları yaşamayalım.

İnsanları böyle bir proje için örgütlesen bile, köy köy dolaşıp o bölgenin bitkilerini toplayıp getirsen de, hepsini değil bir kısmını getirsen de, bitkilerin adaptasyonunu nasıl sağlayabilirsin? Ankara, Ankara olarak yaratılmıştır; iklimi, toprağı, havası, suyu, yetişebilecek bitki deseni bellidir. Bir bitkiyi bir bahçeden alıp öbür bahçeye ekince bile, strese girdiği, uzmanlarca anlatılırken, bir günde dört mevsimin yaşandığı ülkemizin hangi bölgesinden, hangi bitkiyi, Ankaraya getirip adapte edebilirsiniz? Yapılacak çalışma "Milli Botanik Bahçesi" değil "Ankara Botanik Bahçesi" olur, bu da sadece Ankara'ya adapte olmuş bitkileri kapsar. Onu da zaten Büyükşehir belediyesi, park ve bahçelerde aynısını yapıyor. Üç- beş tane hoş kokulu bitki yetiştireceğim diye ortalığı ayağa kaldırmanın anlamı yok! Ankara'nın güzel bir bölgesine, güzel bir park ve dinlenme yeri yapıyoruz diyelim ve bu işi gerçekçi bir perspektiften insanlarımıza taşıyalım.

Konular